Tire
TİRENİN TARİHİ
Tire bundan 5000 yıl önce ön Asyanın ilk yerleşik kavmi olan Pelasgların üç kabilesi tarafından kurulmuştur. Şehrin ismi tüm Hint-Avrupa dillerinde üç anlamına gelen ''three'' kelimesinden gelmektedir. Şehrin ''klanatasasının'' ismi Tyrannos'dur.
Hititlerden önce Tire şehri vardı ve yaşayanlar Pelasglar, Luwiler, Meonyalılar ve Turşalardı. Turşaların yani Tirelilerin 150 savaş arabasıyla Kadeş savaşında (İ.Ö. 1285) Hititlerin yanında savaştıklarını Hattuşa (Boğazköy) arşivlerinden öğreniyoruz. Bölgeye Pelasglar ana tanrıçalarının isimlerini vererek ''Asia'' demişlerdir. Tire ovasının ismi olan Asia çayırları Homeros'un İlyadasında şöyle geçer;
Kanatlı kuşlar, kazlar, turnalar,
Uzun boyunlu kuğular nasıl sürü sürü
Asia çayırlarında,
Kaystrosun (Küçük Menderes)
iki yakasında
Sallayarak kanatlarını kibirli kibirli
Nasıl uçarlarsa bir o yana, bir bu yana,
Çağrışarak yere konunca çayır çın çın
öterse nasıl,
Öylece gemilerden barakalardan
pıtrak gibi insan
Skamandros (eski Menderes)
Ovasında yayıldı...
İnsanların otların ayakları altında
inledi toprak...
Baharda yeşeren yapraklar gibi durdu
binlerce kişi,
Çiçekli çayırlarında
Skamandros Ovasının...
(HOMEROS)
Yunan mitolojisine bir titanid yani dişi titan olarak girer. Daha sonra bu isim dünyanın en büyük kıtasına Asya olarak verilir.
Tirenin ismi çeşitli kaynaklarda Thira, Thyeira, Tyrha, Apeteira, Teira olarak geçer. Bu isim zenginliği bile şehrin eskiliğinin en somut delilidir. Tire Hititler döneminde Akhawriya ve Assuwa prenslikleri arasında yer alıyordu. Hitit imparatorluğunun son büyük imparatoru IV.Tuthalya (İ.Ö.1260 1240) döneminde 22 Assuwa (asya, asia) şehri büyük Hitit imparatorluğuna isyan ederek Apaşa (Ephesos ) prensini kral olarak tanırlar. IV.Tuthalya 10.000 kişilik bir kuvvetle ve 500 savaş arabasıyla bu isyanı güçlükle bastırır. İsyana katılan tüm şehirler gibi Thyeira (Tire) şehrini de yakar. Bu Tire'nin geçirdiği ilk büyük yangındır. Tire'den Hititlerin yıkıldığı yıllarda dünya siyasi tarihini etkileyecek iki büyük göç yapılır. Bunlardan doğuya gidenler neredeyse Mısır firavunluğunu yıkacak olan deniz kavimlerinden Turşalar; batıya gidenler ise İtalya'nın bir kent toplumu olması için çalışmış ''Etrüsklerdir. Hitit imparatorluğunun çöktüğü İ.Ö. 1200 yıllarında İ.Ö 950 yılına kadar Frig egemenliği görüldü. Daha sonra bölgenin egemenliği Lidya devletine geçer. Bu devletin üç soyu sıra ile Tire'yi yönetir;
Teira olarak geçer. Bu isim zenginliği bile şehrin eskiliğinin en somut delilidir. Tire Hititler döneminde Akhawriya ve Assuwa prenslikleri arasında yer alıyordu. Hitit imparatorluğunun son büyük imparatoru IV.Tuthalya (İ.Ö.1260 1240) döneminde 22 Assuwa (asya, asia) şehri büyük Hitit imparatorluğuna isyan ederek Apaşa (Ephesos) prensini kral olarak tanırlar. IV.Tuthalya 10.000 kişilik bir kuvvetle ve 500 savaş arabasıyla bu isyanı güçlükle bastırır. İsyana katılan tüm şehirler gibi Thyeira (Tire) şehrini de yakar. Bu Tire'nin geçirdiği ilk büyük yangındır. Tire'den Hititlerin yıkıldığı yıllarda dünya siyasi tarihini etkileyecek iki büyük göç yapılır. Bunlardan doğuya gidenler neredeyse Mısır firavunluğunu yıkacak olan deniz kavimlerinden Turşalar; batıya gidenler ise İtalya'nın bir kent toplumu olması için çalışmış ''Etrüsklerdir. Hitit imparatorluğunun çöktüğü İ.Ö. 1200 yıllarında İ.Ö 950 yılına kadar Frig egemenliği görüldü. Daha sonra bölgenin egemenliği Lidya devletine geçer. Bu devletin üç soyu sıra ile Tire'yi yönetir;
1. Attysler
(İ.Ö 2000 İ.Ö 1200)
2. Heraklidler
(Herküloğulları)
(İ.Ö 1200 İ.Ö.644)
3. Şahin kralların i.ö.644 yılındaki kurucusu Teira (Tire) prensi Gygestir.
Gyges yeryüzünde ilk metal parayı Tire'de bastırmıştır. Gyges, hayatının sonlarına doğru başkenti Sardes’e taşır. Firigya devletini yıkan Kimmer komutanı Toktamış ile Gyges Tire ovasında savaşırlar. Gyges bu savaşta yenilir. Gyges hayatını kaybeder. (İ.Ö. 644) Kimmerler şehri ele geçirir, yağmalar ve yakarlar.
Bu Tire'nin ikinci büyük yangınıdır. İ.ö. 642 yılında Lidya kralı Alyattes tarafından Tire Kimmer’lerden geri alınır. Bu sırada Kroisosu ziyarete gelen ve ona ''mutluluk ve şanslılık'' adına bir ders veren ünlü Atinalı filozof ve devlet adamı Solon Tire'ye gelerek Güme dağlarındaki bir sayfiye evinde günlerini geçirirken bir Tireli heykeltıraş Solon'un büstünü yapar. Bu büstün Romalılar döneminde yapılmış bir kopyası bugün Tire müzesinde bulunmaktadır. Şehir İ.Ö. 547İ.Ö. 333 yılları arasında Perslerin Sardes satraplığına bağlı olarak hayatını sürdürür.
İ.Ö. 333 yılında Gronikos savaşından sonra şehir Büyük İskenderin eline geçer. Sardes’ten Ephesosa giderken büyük İskender Tire'de kalır. İ.Ö. 323 yılında bir veliaht bırakmadan ölmesi üzerine Tire generallerinden Lysimakos’un, ondan da Bergama krallığının eline geçer. Son Bergama kralının vasiyetnamesine göre de Romalılara bırakılmıştır. (İ.Ö.133) Böylece Ephesus merkezli Previncia Asia (Asya eyaleti) kurulmuş olur.
mıştır. (İ.Ö.133) Böylece Ephesus merkezli Previncia Asia (Asya eyaleti) kurulmuş olur.
Roma senatosunda Kaystros (Küçük Menderes) senatörlüğü oluşmuştur. 260'da yaşanan Ege depremi sırasında Tire şehri de yıkılmıştır. Roma Yunan dönemlerinden Tire çevresindeki Almura(DarmaraEskioba) Büyükkale (Banita), Phota (GökçenFata) Kürdüllü Aleca, Peşrefli (Cerere), Kireli (İdiphyta), Hisarlık (Larissa) Bukalion (Ali Paşa çiftliği) Tire çevresindeki önemli şehirlerdi.
395 yılında imparatorluk doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılınca Tire Bizans imparatorluğunun Anatolia Themasında kalmıştır. Bizans döneminde Tire piskoposluğu Anadolu’nun yedi büyük piskoposluğu arasında yer alıyordu. Kalkedon(Kadıköy), Nikea (İznik), Ephesos (efes) konsüllerine Thyra ve Thira isimleri altında katılmıştır. İkonoklast(ikonkırıcı) dönemde ikonistler Tire ve çevresindeki mağaralarda ibadet etmişlerdir. Bu yüzden Bizans tarihçileri Tire'ye ''keşişler şehri'' ismini verirler.
ikonistler Tire ve çevresindeki mağaralarda ibadet etmişlerdir. Bu yüzden Bizans tarihçileri Tire'ye ''keşişler şehri'' ismini verirler.
Bu dönemde imparator Arkadiusun ismine atfen şehrin ismi ''Akadiapolise'' çevrilmiştir. Bizanslılar döneminde 697718 yılları arasında Arap akıncıları tarafından ele geçirilmiş, 718 yılında tekrar Bizanslılar tarafından alınmıştır.
1308 yılında Anadolu Selçuklu devletinin yıkılması üzerine Menteşe Beyinin damadı Emir Sasa Bey, Aydınoğlu Gazi Mehmet Beyin de yardımıyla Tire'yi Bizanslılardan almıştır. (1308) Tire'ye kendine bağlı Dalaman boyunu ve Ephesos halkını yerleştirmiştir. İki savaş beyi arasında bir egemenlik yarışı başlamıştır. Aydınoğlu Gazi Mehmet Beyin başkent ilan ettiği Birgi'yi 1309'da Sasa Bey basarak yağmalamıştır. Bunun üzerine iki bey 1310 yılında Tire ovasında savaşa tutuşurlar. Sasa Bey savaşı yitirerek Aydınoğlu Mehmet Beye esir düşmüştür. Daha sonra da başı kesilerek idam edilmiştir. Sasa Bey, bugün Tire Kesikbaş Mevkiinde bulunan “Keşikbaş Türbesi’nde” yatmaktadır.
1310 yılında Tire Aydınoğulları yönetimine girmiştir. O dönemde Tire’den su kanalları ile sulanan bahçeler içinde güzel bir belde, mabetler ve medreseler şehri olarak söz edilir.
Aydınoğlu Gazi Mehmet Bey, Tire ve çevresinin yönetimini Süleyman Beye vermiştir. Süleyman Bey savaştan hoşlanmayan sorunların akıl ve bilimle çözülmesini isteyen bir devlet adamıydı. İbni Melek Medresesini maddi olarak gözetmiş bu medresenin avlusuna yaptırdığı türbede M.S.1355 yılında gömülmüştür.
Aydınoğlu İsa Bey zamanında başkent Tire'ye nakledilmiştir. 1390 yılında Yıldırım Beyazıt , Aydınoğulları beyliğine ilk kez son vermiş, Aydınoğlu İsa Beyin kızı Hafza Hatun ile evlenmiş; kayınpederi Aydınoğlu İsa Beyin geçimini sağlamak için Tire ve köylerini ona ikta olarak vermiştir.
Kaynak : Endercan Kurşaklıoğlu